Kategori arşivi: Analiz ve Yorumlar

SPK, Deniz GMYO Hissesine Tedbir Kararı

Borsa İstanbul, volatilite seyreden Deniz GMYO  hissesine tedbir uygulanmasına karar verdi.

Kamu Aydınlatma Platformu (KAP) tarafından yapılan açıklama;

Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında DZGYO.E paylarında 11/02/2021 tarihli işlemlerden  (seans başından) 25/02/2021 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar brüt takas uygulanacaktır. 

Not: VBTS kapsamında getirilen tedbirler; pazar değişimi ve diğer nedenlerle uygulanacak olan açığa satış ve kredili işlem yasaklarından ve brüt takas uygulamasından ayrı olarak değerlendirilmelidir.

SPK’nın 30/06/2020 tarihli kararı uyarınca Borsa İstanbul A.Ş. Pay Piyasalarında ikinci bir duyuru yapılıncaya kadar BIST-30 Endeksi dışında kalan paylarda açığa satış işlemleri yasaklanmıştır.

Turkish Cargo 2020’de dünyadaki en önemli 5 hava kargo şirketi arasına girdi

(AA) – Turkish Cargo tarafından hava kargo sektörünün nabzını tutan profesyoneller arasında fikir alışverişi yapılması, dijitalleşme, aşı taşımacılığı ve hava kargonun geleceği gibi önemli gündemlerin konuşulması amacıyla hayata geçirilen “Cargo Talks” isimli çevrim içi seminerlerin ilki düzenlendi.

Programın açılışında konuşan THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, salgının kontrol altına alınabilmesi için hava yolu şirketlerinin aldığı önlemlerden bahsederek, 127 ülkeye uçuşlar gerçekleştiren, 320’den fazla uluslararası güzergaha uçan bir şirket olarak THY’nin bu süreçte çok hızlı kararlar aldığını anlattı.

Aycı, bu süreçte personellerini korumak için acil plan hayata geçirdiklerini kaydederek, “Gelirlerimizde ciddi azalma yaşanmasına rağmen personellerimizi çıkarmadık. Endüstrideki birçok işletmenin aksine THY’de işten çıkarma yaşanmadı, 60 bin çalışanımızı muhafaza ettik.” diye konuştu.

Salgının ilk döneminde geçiş sürecini hızlı bir şekilde gerçekleştirdiklerini, yarı zamanlı ve uzaktan çalışma sistemine geçtiklerini ifade eden Aycı, havacılık sektörü açıldıkça misafirlerini korumak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını, hem yerde hem de havada ekstra hijyen önlemleri aldıklarını bildirdi.

Aycı, bütün çabalar sayesinde Havayolu Yolcu Deneyimi Derneği (APEX) ile “SimpliFlying” tarafından yapılan değerlendirmede sağlık ve güvenlik kategorisinde en yüksek seviye olan “Diamond” statüsünü aldıklarını anımsattı.

Salgının ilk sürecinde vatansever bir görev yaparak dünyanın dört bir yanında kalan Türk vatandaşlarını ülkelerine getirdiklerini aktaran Aycı, “140 bin Türk vatandaşını 59 ülkeden 1.000 özel uçuşla ülkemize getirmeyi başardık.” ifadesini kullandı.

Aycı, çalışanların gösterdiği özgüven sayesinde 2020’yi Avrupa’da en çok iş yapan ağ olarak bitirdiklerini ve dünyada da ilk 5 şirket arasına girdiklerini vurguladı.

“Turkish Cargo salgın sürecinde muhteşem bir başarı elde etti”

İlker Aycı, Turkish Cargo’nun salgın sürecinde muhteşem bir başarı elde ettiğinin altını çizerek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Salgının ilk döneminde bütün hava trafiği durmuşken Turkish Cargo’nun faaliyetleri hiç kesinti yaşamadan sürdü. Herkese maske, tıbbi ekipman, ilaç götürüldü. Kargo operasyonları salgınla savaşta gerçekten çok önemli bir rol üstlendi. O anda çok ihtiyaç duyulan tıbbi malzemelerin hızlıca taşınması gerekiyordu. Hızlı bir şekilde tıbbi ekipmanların tedarik edilmesi çok önemli hale geldi. Turkish Cargo da 2020’de tıbbi tedarik hacmi açısından dünyanın en önemli hava taşımacılığı şirketlerinden birisi haline geldi. “

Aycı, bu süreçte yolcu uçaklarını da kargo uçağı olarak kullandıklarını ve 25 hava kargo uçağının yanına 50 yolcu uçağının da katıldığını belirterek, “Bunları kargo uçağı haline getirdik. Bu şekilde kargo kapasitemiz epey arttı. Dünyadaki en önemli 5 hava kargo taşımacılık şirketi içerisine girdik.” dedi.

Şirketin geçen yıl sağladığı başarıların öneminden bahseden Aycı, “Küresel pazar payımız dünyadaki pazar payının yüzde 5’ine tekabül ediyor. Yani 1,5 milyon tona denk geliyor. Bu performansımız sayesinde AirCargo News Awards 2020’de, Avrupa’nın en iyi hava kargo markası seçildik.” diye konuştu.

Turkish Cargo ayrı bir şirket haline geliyor

Aycı, Turkish Cargo’nun iddialı bir hava taşımacılığı şirketi haline geldiğini kaydederek, şu bilgileri verdi:

“Turkish Cargo’da daha da büyümeyi amaçlıyoruz. Yakın zamanda Turkish Cargo tamamen kendinden menkul bir iştirak haline gelecek. Artık bir alt marka olmayacak. İstanbul Havalimanı’nda da devasa bir terminalimiz olacak. Bahar ayında bunun da açılmasını bekliyoruz. Oldukça üst düzey teknolojiye sahip bu terminalimiz yıllık 4 milyon tonluk kargoyu taşıyabilecek. Havacılık sektöründeki kötü yılda sağladığımız bu başarılarda amacımız uluslararası tedarik zincirinde bir köprü işlevi görmek.”

Aycı, Turkish Cargo’nun hem tıbbi malzeme hem taze gıda hem de canlı hayvan taşıma sertifikalarına sahip ilk hava kargo firması olduğunu belirterek, “Turkish Cargo’nun bu başarısı salgın sonrasında da sürecek. Amacımız; dünyanın en iyi 3 hava kargo şirketi arasında girmek.” açıklamasında bulundu.

“Günde 30-40 milyon doz Kovid-19 aşısını taşıma kapasitesine sahibiz”

THY Kargodan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen ise geçen yıl 2 bin 900 kargo taşıma seferi gerçekleştirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Salgının başından itibaren dünyanın her yerine 50 bin ton sağlık ürünü, medikal ekipman taşıdık. Kasım ve aralıkta aşı şirketlerinden güzel haberler gelmeye başladıkça dünya çapında aşılanma süreçleri de başladı. Bizim beklentilerimize göre, aşı üretimi bu yıl boyunca artacak ve dolayısıyla hava kargo endüstrisi de dünya çapında ikinci kez son derece önemli bir rol üstlenecek.”

Özen, halihazırda dünya çapında bir günde 30-40 milyon doz Kovid-19 aşısını taşıma kapasitesine sahip olduklarının altını çizerek, ilaç taşımalarında küresel piyasa paylarını yüzde 7,5’e yükselttiklerini, bu açıdan dünyada en aktif taşıyıcılar arasına girdiklerini söyledi.

Bu yıl boyunca da tüm güçleriyle aşılama süreçlerine destek verme konusunda son derece kararlı olduklarını vurgulayan Özen, şu bilgileri verdi:

“Freight Tonne Kilometres (FTK) açısından Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) üyesi olan havayolları arasında 2015’te piyasa payımız 1,8’di ve 22. sıradaydık. Sadece 6 sene içerisinde FTK değerimizi 3 katına çıkardık, piyasa payımızı da 4,7’ye yükselttik. Salgının zirvesinde piyasa payımız yüzde 5’e yükseldi. Halihazırda dünya çapındaki her 20 kargodan birini artık Turkish Cargo olarak biz taşıyoruz. Müşterilerimizi yaptığımız işin merkezine koyuyor, onların en güvenilir iş ortağı olmaya gayret ediyoruz. Önümüzdeki dönemde dünyadaki 3 en büyük taşıyıcıdan biri olmak istiyoruz.”

SPK, 1 Hisseye Volatilite Bazlı Tedbir Getirildi

Kamu Aydınlatma Platformu (KAP) tarafından yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi;

Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında LUKSK.E payları 09/02/2021 tarihli işlemlerden (seans başından) 23/02/2021 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar tek fiyat işlem yöntemi ile işlem görecektir.

Not: VBTS kapsamında getirilen tedbirler; pazar değişimi ve diğer nedenlerle uygulanacak olan açığa satış ve kredili işlem yasaklarından ve brüt takas uygulamasından ayrı olarak değerlendirilmelidir. Piyasa yapıcılı sürekli işlem yöntemiyle işlem gören paylarda, tedbir nedeniyle tek fiyat işlem yöntemi uygulandığı süre boyunca piyasa yapıcılık faaliyeti yapılmaz.

SPK’nın 30/06/2020 tarihli kararı uyarınca Borsa İstanbul A.Ş. Pay Piyasalarında ikinci bir duyuru yapılıncaya kadar BIST-30 Endeksi dışında kalan paylarda açığa satış işlemleri yasaklanmıştır.

MMCAS’a yeni genel müdür atandı.

Kamu Aydınlatma Platformu (KAP) Tarafından Yapılan Açıklamada;

Açıklamalar
Şirketimiz  yönetim kurulu  tarafından,  Sayın İhsan Serkan Kazancık’ın genel müdürlük görevine  atanmasına oybirliği ile karar verilmiştir.  Kamuoyunun ve Sayın paysahiplerinin bilgisine arzederiz.

CK Elektrik tekstil firmasına ‘yenilenebilir enerji sertifikası’ verdi

(DHA) – Paris İklim Değişikliği Anlaşması ile uyumlu olarak sıfır emisyon hedefi ile faaliyet gösteren Moda Endüstri Şartı’na imza atan SLN Tekstil, CK Enerji’ye başvurarak ‘Yenilenebilir Sertifikalı Enerji’ kullanımını başlattı. CK Enerji Ticaret Müdürü Kıvanç Akyıldız, “Uluslararası kabul gören I-REC sertifikalarını tüketicilere temin ederek kurumların çevresel sürdürülebilirlik politikalarına destek oluyoruz” dedi.

Dünya genelinde yenilenebilir enerjinin payı her geçen gün artarken tüketicilerin elektriğin kaynağını da sorgular hale gelmesi şirketleri ‘Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası Standardı (I-REC) almaya yöneltti. Paris Anlaşması ile uyumlu olarak sıfır emisyon hedefi ile faaliyet gösteren BM Moda Endüstri Şartı’na imza atan şirketler arasında yer alan SLN Tekstil de CK Enerji’ye başvurarak yenilenebilir enerji kullanımını sertifikalandırdı. Türkiye’de karbon ayak izi azaltma taahhüdünde bulunan ilk firmalardan biri olan SLN Tekstil, söz konusu sertifikalı enerji alarak taahhüdünü yerine getirme anlamında önemli bir adım attı.

Üretilen her birim elektriğin, kaynağından başlayarak takip edilmesi ve nihai tüketiciye kadar izlenmesini sağlayan Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası Standardı (I-REC, International Renewable Energy Certificate) sahibi olmak için belirli gereklilikleri yerine getiren üretim tesisleri, I-REC tarafından oluşturulan veri tabanına kaydolarak üretimlerine karşılık gelen yenilenebilir enerji sertifikalarını elde ediyorlar.

Tesislerde üretilen 1 MWh elektrik için sertifika alınabilirken elektrik üretim veya satış şirketleri bu sertifikaları elektrikten ayrı olarak satma hakkına sahip. Bu şirketlerden biri olan CK Enerji, müşterileri adına I-REC sertifikalama işini de üstlenerek sürdürülebilirlik politikalarına da destek oluyor.

“ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKALARINA DESTEK OLUYORUZ”

2020’nin, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının etkisiyle toplumun ve sanayinin, çevre üzerindeki etkilerinin sorgulandığı bir yıl olduğuna dikkat çeken CK Enerji Ticaret Müdürü Kıvanç Akyıldız, şöyle konuştu:

“Çevresel sürdürülebilirliğin en önemli unsurlardan biri olan elektriğin hangi kaynaktan üretildiği, tüketiciler tarafından her geçen yıl daha fazla önemseniyor. Çoğu tüketici gerek yatırımcı ve müşteri teşviki gerekse de sosyal sorumluluk politikaları çerçevesinde tükettikleri elektriğin yenilenebilir kaynaklardan üretilmiş olmasını tercih ediyor. CK Enerji olarak uluslararası kabul gören I-REC sertifikalarını tüketicilere temin ederek kurumların çevresel sürdürülebilirlik politikalarına destek oluyoruz. Elektrik tedarik eden firmaların bu konuda köprü olması önem arz ediyor. Tüketilen elektriğin kaynağı sorgulanmaya devam ettikçe yenilenebilir üretim sertifikalarına talebin artacağını ve bu durumun finansal etkilerinin kayda değer bir miktara ulaşacağını öngörüyoruz. Üretim santrallerinin yatırım kararı verilirken de önemli bir seçim kriteri olacak. Yatırımcı tercihlerini şekillendirecek bu uzun yolda üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız ve bu konuda elimizden gelen çabayı göstererek sektörde katma değer yaratmayı hedefliyoruz.”