Kategori arşivi: Ekonomi

TCMB’den reeskont ve avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı tespiti

(AA) – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranlarının tespitine ilişkin tebliği, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, TCMB tarafından vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık yüzde 9,75, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık yüzde 10,75 olarak tespit edildi.

SPK’dan “usulsüz para toplama çalışmalarına ilişkin” uyarı

(AA) – SPK açıklamasına göre, kurulca yapılan gözetim faaliyetleri neticesinde, karşılığında yüksek kâr payı/getiri vaadi ile gayrimenkul, turizm, sağlık, enerji, iletişim vb. sektörlerde gerçekleştirileceği iddia edilen yatırımların finansmanının sağlanması amacıyla internet, sosyal medya ve dijital platformlarda çeşitli reklamların yayımlandığı, bahse konu reklamlarla kurulmuş ya da kurulacak olan teşebbüs, işletme veya ortaklıklara kâr payı veya ortaklık yoluyla para toplanmaya çalışıldığı tespit edildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca, bir şirket kurmak veya şirketin sermayesini artırmak amacıyla yahut vaadiyle halka her türlü yoldan çağrıda bulunularak para toplanması yasaktır. Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca, sermaye piyasası araçlarının halka arz edilebilmesi için izahname hazırlanması ve hazırlanan bu izahnamenin Kurulumuzca onaylanması zorunludur. Sermaye Piyasası Kanunu’nda, onaylı izahname yayımlama yükümlülüğünü yerine getirmeksizin yapılan halka arzların ya da onaylı ihraç belgesi olmaksızın yapılan ihraçların 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.

Bu çerçevede, yatırımcıların yaşayabileceği mağduriyetlerin önlenmesini teminen onaylı izahname ya da ihraç belgesi yayımlama yükümlülüğü yerine getirilmeksizin halktan para toplanması suretiyle hisse, hisse senedi, pay, ortaklık ve benzeri isimler altında sermaye piyasası aracı satışının gerçekleştirilmesi durumunda yukarıda yer alan hükümler uyarınca ilgililerin cezalandırılacağı ve suç teşkil eden bu nitelikteki girişimlere itibar edilmemesi hususu kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Alman şirketleri, Türkiye’yi cazip bir iş merkezi olarak görüyor

(AA) – Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odasının (AHK Türkiye) Alman şirketlerine yönelik yaptığı “World Business Outlook Anketi”nin sonuçları düzenlenen çevrim içi basın toplantısıyla açıklandı.

Üye 346 Alman şirketten 80’inin katıldığı anket sonuçlarına göre, firmalar, zorlu küresel kriz koşullarına rağmen Türkiye’yi cazip bir iş merkezi olarak değerlendirdi.

Şirketler, uygun iş gücü maliyetleri, genç ve iyi eğitimli, vasıflı insan kaynaklarının mevcudiyeti, geniş bir tedarikçi ağı, iyi gelişmiş altyapı özellikleriyle Türkiye’nin olumlu yönlerini öne çıkarırken Türk lirasındaki dalgalanma, yüksek enflasyon riski gibi durumların gelecek 12 ay için beklentileri üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti.

Gergin küresel ekonomik duruma rağmen, Türkiye’de iş yapan şirketlerin yüzde 60’ı iş durumlarını “iyi” olarak değerlendirdi. Şirketlerin yüzde 38’i iş durumlarının “tatmin edici orta seviyede” olduğuna işaret ederken sadece yüzde 2’si iş durumlarını “kötü” olarak nitelendirdi.

Alman şirketleri küresel zorlu kriz koşullarına rağmen lokasyon olarak Türkiye’den memnun olduğunu kaydetti.

Türkiye’deki Alman şirketlerinin çoğu ülke dışına taşınmayı ya da yeni veya ek tedarikçiler aramayı düşünmediğini belirtti. Bu sonuç da yerel koşulların çok iyi olduğunun göstergesi olarak değerlendirildi. Şirketler iyi bir yerel vasıflı iş gücü tabanından ve geniş bir tedarikçi ağından faydalandığını vurgularken krizin etkilerinden mustarip olduklarını ve bu nedenle daha düşük yatırımlarla planlama yaptıklarını ve istihdam niyetleri konusunda daha temkinli davrandıklarını aktardı.

“Mali sektörde destekleyici ve dengeleyici tedbirler son derece önemli”

AHK Türkiye Başkanı Pınar Ersoy, anket sonuçlarını değerlendirirken finans sektörünün önemine dikkati çekti.

Ersoy, “Rusya-Ukrayna Savaşı’nın bir sonucu olarak devam eden döviz kuru dalgalanmaları ve küresel olarak yükselen emtia ve enerji fiyatları, şirketlerin iş görünümünü ve ekonomik beklentilerini kötüleştiriyor. Bu ortamda, özellikle mali sektörde destekleyici ve dengeleyici tedbirler son derece önemli bir rol oynamaktadır. AHK Türkiye olarak şirketleri Almanya ve Türkiye’deki faaliyetlerinde destekliyoruz.” dedi.

AHK Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Pahl da Alman şirketlerin Türkiye’de iş yapmak için büyük bir potansiyel gördüklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Uygun iş gücü maliyetleri, çok sayıda kalifiye işçi ve Avrupa’ya yakınlık önemli konum avantajlarıdır. Birçok Alman şirketinin Türkiye’de yatırım yapma konusundaki istekliliğinin hala yüksek olması da bunu göstermektedir ancak başta Türk lirasındaki değer kaybı ve ekonomi politikası çerçevesine ilişkin belirsizlikler olmak üzere, ticari riskler artmaktadır.”

AHK Türkiye, 1994 yılından bu yana yürüttüğü faaliyetlerle Türkiye ekonomisi ile Alman ekonomisi arasında profesyonel bir bağlantı kurmayı amaçlıyor. Bir çözüm ortağı olarak ikili ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine ve sürekli olarak genişletilmesine katkı sağlamayı hedefleyen Oda, Türkiye’deki en büyük dış ticaret temsilciliklerinden biri konumunda bulunuyor.

Alüminyum sektöründe hedef ABD pazarı

(AA) – İDDMİB’den yapılan açıklamaya göre, Antalya’daki bir otelde düzenlenen ve 100’den fazla firmanın katıldığı Alüminyum Sektör Çalıştayı’nda, sektörün sorunları ile gelecek hedefleri masaya yatırıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Birlik Başkanı Tecdelioğlu, geçen yıl 5 milyar dolarlık ihracatı yakalayan alüminyum sektörünün, 2022’nin 11 ayında ihracatını 5,8 milyar dolara çıkardığını bildirdi.

Çalıştayda yeni hedefleri açıklayan Tecdelioğlu, “Alüminyum sektöründe yeni fırsatların yakalanabileceğine yürekten inanıyoruz. Birlik olarak alüminyum sektörünün ihracatta yeni pazarlara açılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda ABD’nin, alüminyum sektörümüz için büyük fırsat barındırdığını söyleyebiliriz. ABD’ye ihracatı artırmak için çalışma programı hazırlayacağız ve ortak strateji belirleyeceğiz. Bunun için de çalışmalarımıza başladık.” ifadesini kullandı.

Tecdelioğlu, ayrıca ABD’nin, Ticaret Bakanlığının oluşturduğu “Uzak Ülkeler Stratejisi” için de çok uygun olduğuna, yüzde 75’e varan oranda destek kapsamına girdiğine dikkati çekti.

ABD için farklı bir strateji uygulanması gerektiğini vurgulayan Tecdelioğlu, şöyle devam etti:

“ABD’ye eyalet bazında pazarlama yapmamız gerekiyor. Her bir eyalet farklı bir yapıda. Eyaletlerin ihtiyaçları ve yönetim şekilleri değişiklik gösterebiliyor. Tüm bunları dikkate alarak alüminyum sektörümüzün ABD’den alacağı payı maksimum seviyeye çıkartmayı amaçlıyoruz. Gelecek 2 yılda bu planımızı devreye almak için başta ABD’deki ticaret ataşelerimizle görüşmelerimizi sıklaştıracağız. Tüm kurumlarımızla ortak hareket ederek alüminyum sektörümüze fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Böylece Türkiye’nin kalkınması için en başta gelen ihracata da büyük fayda sağlamış olacağız.”

“Maliyetlerin yüzde 37’sini enerji giderleri oluşturuyor”

Alüminyumun, metal olarak sanayiye girdi sağladığını ve inşaattan ulaşıma, enerjiden otomotive kadar pek çok sektörde tercih edildiğini aktaran Çetin Tecdelioğlu, gelecekte alüminyuma daha da fazla ihtiyaç duyulacağını kaydetti.

Tecdelioğlu, yükselen enerji fiyatlarının sektörde faaliyet gösteren firmaları zorladığını belirterek, alüminyum sektöründe maliyetlerin yüzde 37’sini enerji giderlerinin oluşturduğunun altını çizdi.

Yükselen enerji maliyetleriyle, yurt dışı rekabetteki avantajlarının da azalmaya başladığını anlatan Tecdelioğlu, şunları paylaştı:

“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından bu noktada beklediğimiz destekler var. İlk etapta sektörel bazda fiyat tarifesi oluşturulmasını ve alüminyum sektörüne destek olunmasını talep ediyoruz. Emtia ve enerji piyasalarındaki dalgalanma, döviz kurunda yaşanan artış, küresel ölçekte yaşanan enflasyon ve bunun sonucunda ortaya çıkan parasal sıkılaşma eğilimi, önümüzdeki dönemde zorluklar olarak karşımıza çıkacak. Ayrıca AB Yeşil Mutabakat uygulaması ile eylem planı dahilinde dünya ekonomisine paralel olarak uyumlu, yeşil dönüşümü destekleyen, sürdürülebilir ve yeşil bir ekonomiye geçişi teminen, bakanlıklarımız nezdinde kurulan çalışma grubu toplantıları ile firmalarımızla bir araya geliyoruz. Yeşil mutabakat dahilinde çalışmalar yürütüyoruz.”

Enflasyon rakamları açıklandı

(AA) – Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, kasım itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 70,36, yurt içi üretici fiyatları yüzde 128,94 arttı.

Aylık bazda TÜFE yüzde 2,88, Yİ-ÜFE yüzde 0,74 yükseldi.

TÜFE, kasımda geçen yılın aralık ayına göre yüzde 62,35, Yİ-ÜFE ise yüzde 98,20 arttı.

Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 84,39’a, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 136,02’ye geriledi. Yıllık enflasyonda en son Mayıs 2021’de gerileme görülmüştü.

Yİ-ÜFE, kasımda bir önceki aya kıyasla yüzde 0,74, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 98,2, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 136,02 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 128,94 arttı.

Sanayinin 4 sektörünün kasımda yıllık bazda değişimleri, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 146,43, imalatta yüzde 107,64, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 442,97 ve su temininde yüzde 114,41 artış olarak gerçekleşti.

Bu grupların aylık değişimlerine bakıldığında ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 4,99, imalatta yüzde 2,01, su temininde yüzde 3,39 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında ise yüzde 5,17 azalış görüldü.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri incelendiğinde, ara malında yüzde 103,78, dayanıklı tüketim malında yüzde 93,87, dayanıksız tüketim malında yüzde 124,66, enerjide yüzde 337,34 ve sermaye malında yüzde 86,41 yükseliş oldu.

Bu grupların aylık değişimlerine bakıldığında ise ara malında yüzde 1,88, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,62, dayanıksız tüketim malında yüzde 2,68, sermaye malında yüzde 2,83 artış gerçekleşirken enerjide yüzde 4,24 azalış hesaplandı.

Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 21 alt sektör daha düşük, 8 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi.

Yıllık en düşük artış yüzde 64,45 ile ana metaller, yüzde 65,31 ile diğer ulaşım araçları, yüzde 74,89 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme yüzde 442,97, diğer metalik olmayan mineral ürünler yüzde 203,36, ham petrol ve doğal gaz yüzde 202,77 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 6 alt sektör daha düşük, 23 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi.

Aylık en yüksek azalış, yüzde 5,17 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, yüzde 2,02 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 0,7 ile ana metaller alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri yüzde 7,04, deri ve ilgili ürünler yüzde 4,92, kağıt ve kağıt ürünleri yüzde 4,1 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler olarak sıralandı.

TÜFE’de, kasımda bir önceki aya göre yüzde 2,88, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 62,35, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 84,39 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 70,36 artış gerçekleşti.

Ana harcama grupları itibarıyla kasımda bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde 1,42 ile giyim ve ayakkabı olurken, en az artış gösteren ana gruplar yüzde 0,25 ile eğitim, yüzde 1,02 ile sağlık oldu.

Kasımda artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla yüzde 5,75 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 3,19 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 3,18 ile lokanta ve oteller olarak belirlendi.

Yıllık değişimler

TÜFE’de yıllık bazda en az artış yüzde 35,87 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde 36,96 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 37,18 ile eğitim olarak kayıtlara geçti.

Geçen yılın aynı ayına göre artış en fazla yüzde 107,03 ile ulaştırma, yüzde 102,55 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 92,83 ile ev eşyasında oldu.

Kasımda endekste kapsanan 144 temel başlıktan 17 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken 8’inde değişim olmadı, 119’unda ise artış gerçekleşti.

Özel kapsamlı TÜFE göstergeleri

Özel kapsamlı tüketici fiyatları endeksi göstergelerine bakıldığında, kasımda aylık bazda en az yükseliş yüzde 1,88 ile “enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE” göstergesinde oldu. Yıllık bazda da en yüksek artış yüzde 87,02 ile “mevsimlik ürünler hariç TÜFE” göstergesinde kaydedildi.