Kategori arşivi: Ekonomi

Merkez Bankası politika faizini yüzde 10,75’e indirdi

(AA) – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMBPara Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 50 baz puan düşürerek yüzde 11,25’ten yüzde 10,75’e çekti

TCMB tarafından faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal başkanlığında toplanan PPK’nın, politika faizinin yüzde 11,25’ten yüzde 10,75’e indirilmesine karar verdiği bildirildi. 

Duyuruda, son döneme ilişkin verilerin iktisadi faaliyetteki toparlanma eğiliminin devam ettiğini gösterdiği belirtildi.

İktisadi faaliyetin sektörel yayılımındaki iyileşmenin devam ettiği ifade edilen duyuruda, yatırımlarda ve istihdamda toparlanma sinyallerinin alınmakla birlikte zayıf seyrin sürdüğü bildirildi.

Duyuruda, rekabet gücündeki gelişmelerin olumlu etkisinin sürerken, küresel büyüme görünümündeki zayıflamanın dış talebi kısmen yavaşlattığı ifade edildi.

Net ihracatın büyümeye katkısının gerilerken, dezenflasyon süreci ve finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte ekonomideki toparlanmanın devam edeceğinin öngörüldüğü kaydedilen duyuruda, şu değerlendirmelere yer verildi:

“Bununla birlikte kredi büyümesi ve kompozisyonundaki gelişmelerin dış denge ve enflasyon üzerindeki etkileri yakından takip edilmektedir. Son dönemde belirgin bir iyileşme kaydeden cari işlemler dengesinin önümüzdeki dönemde ılımlı bir seyir izlemesi makro politika bileşimi açısından önem arz etmektedir. Küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyir ve küresel enflasyonun düşük düzeyi gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarını genişleyici yönde sürdüreceklerine dair beklentileri güçlendirmektedir. Öte yandan, son dönemde küresel büyümeye ilişkin artan belirsizlikler gelişen ülke finansal varlıklarına yönelik talebin ve risk iştahının dalgalı seyretmesine neden olmaktadır. Korumacılık önlemlerinin, küresel ekonomi politikalarına dair diğer belirsizliklerin ve jeopolitik gelişmelerin yanı sıra son dönemde ortaya çıkan salgın hastalığın sermaye akımları, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturabileceği etkiler yakından takip edilmektedir.”

“Ölçülü indirim yapıldı”

Duyuruda, enflasyon beklentilerinin, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinin ılımlı seyrettiği belirtildi.

Enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin ülke risk primindeki düşüşü desteklediği ve maliyet unsurları üzerindeki baskıların sınırlanmasına katkıda bulunduğu ifade edilen duyuruda, enflasyondaki seyrin yıl sonu tahminiyle büyük ölçüde uyumlu olduğu değerlendirildi.

Duyuruda, bu çerçevede Kurul’un, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinde daha ölçülü bir indirim yapılmasına karar verdiği bildirildi.

Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumunu koruduğu değerlendirilen duyuruda, şunlar kaydedildi:

“Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.”

Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanan duyuruda, PPK Toplantı Özetinin beş iş günü içinde yayımlanacağı aktarıldı.

IMF: Koronavirüs salgını nedeniyle kürsel büyüme tarihi ortalamaların altında kalabilir

(AA) – Uluslararası Para Fonu (IMF), Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da 22-23 Şubat’ta düzenlenecek “G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantıları” öncesinde “G20 Gözlem Notu” başlıklı raporunu yayımladı.

Küresel büyümenin dibe vuracağının görüldüğüne ve öngörülen toparlanmanın hassas olduğuna işaret edilen raporda, yüzde 3,3 olması beklenen küresel büyümedeki artışın kırılgan olduğu ifade edildi.

Gelişmiş ekonomilerde büyümenin durağan kalacağı beklentisi

Raporda, gelişmiş ekonomilerdeki büyümenin durağan kalmasının beklendiğine dikkat çekilirken, şunlar kaydedildi:

“Çin’deki büyüme koronavirüsün yayılmasıyla kesintiye uğradı ve yükselen birçok pazarla gelişen ekonomilere yönelik beklentiler yaşam standartlarını geliştirmek için çok zayıf kaldı. Orta vadede, büyümenin tarihi ortalamaların altında kalması öngörülüyor. Görünüm üzerindeki aşağı yönlü riskler hakim olmaya devam ediyor.”

İklim değişikliği uyarısı

Ekonomideki toparlanmanın risk primlerindeki sert yükseliş nedeniyle raydan çıkabileceği vurgulanan raporda, bunun ticaret gerilimlerinin yeniden tırmanması ya da koronavirüs salgının ilerlemesiyle tetiklenebileceği aktarıldı.

Raporda, daha sık görülmeye başlanan iklim değişikliği kaynaklı doğal afetlerin de geniş çaplı ekonomik zararlara neden olabileceğinin altı çizildi.

Ekonomide kalıcı bir iyileşmenin desteklenmesi için politika yapıcıların iç politikada dengeyi dikkatli bir şekilde sağlamasının öneminin vurgulandığı raporda, maliye politikasının potansiyel büyümenin artırılması, borçların sürdürülebilirliğinin sağlanması ve kırılgan grupların korunması gibi ihtiyaçlarla dengelenmesi gerektiği ifade edildi.

Raporda, bugünün en temel zorluklarının küresel sorunlar olduğu belirtilirken, bu zorluklara yönelik küresel çözümlerin gerektiği aktarıldı.

Büyüme beklentileri

IMF raporunda, 2020 ve 2021 yılına ilişkin büyüme beklentileri de paylaşıldı.

Rapora göre, dünya ekonomisinin 2020’de yüzde 3,3, 2021’de yüzde 3,4 büyümesi bekleniyor.

Türkiye ekonomisinin ise 2020 ve 2021’de yüzde 3’lük bir büyüme performansı göstermesi öngörülüyor.

Piyasalara Analitik Bakış 17.02.2020

PİYASALARA ANALİTİK BAKIŞ

Cuma Günü Ne Oldu…

(BMD) – Haftanın son işlem gününe pozitif başlamasına karşın BİST 100 Endeksi, %0,32 kayıpla 120.151 puandan günü tamamladı. ABD 10 yıllık tahvil faizi %1,59, Türkiye 2 yıllık gösterge tahvil faizi %11,20 ve 10 yıllık tahvil faizi %11,43’ten haftayı tamamlarken Dolar/TL 6,0543 ve Euro/TL 6,5611 seviyesinde haftayı kapattı.

Otomotiv Sanayii Derneği verilerine göre Ocak ayında toplam üretim 2019’un aynı dönemine yakın seviyede kalarak 109.783 adet olurken, otomobil üretimi %6 artarak 75.396 adet seviyesinde gerçekleşti. Traktör üretimi ise geçtiğimiz aya kıyasla %137 artarak 2.515 adet olarak gerçekleşti ve toplam üretim 112.298 adet olarak gerçekleşti.

Japonya ekonomisi 2019’un son çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak %6,3 küçülerek son 5 yılın en sert düşüşünü yaşadı. GSYİH üzerindeki bu küçülmede koronavirüs de etkili oldu.

Bugün Ne Bekliyoruz…

Yeni güne başlarken Çin hisseleri Koronavirüs kaynaklı kayıplarının tümünü geri alırken Asya Borsaları pozitif bir seyir izliyor. ABD’de Dow Jones vadeli endeksi %0,20 artıda. Geçtiğimiz hafta jeopolitik risklerin etkisiyle 6 sınırını aşan Dolar/TL 6,0449, Euro/TL ise 6,5544 seviyesinden işlem görüyor. Cuma günü, 2017 Nisan ayından bu yana en düşük günlük kapanışını yapan Euro/Dolar paritesi, 1,0838 seviyesinden, Dolar Endeksi 99,12 seviyelerinden işlem görüyor. Petrolde virüs nedeniyle talep baskısı yaşanırken Brent tipi petrol varil başına 57,30 dolardan işlem görüyor. Altının onsu 1.582 dolar, gramı ise 307 liradan alıcı buluyor.

Bugün yurt içinde merkezi yönetim bütçe dengesi verisi ön plana çıkarken yurt dışında önemli bir veri akışı bulunmuyor.

Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…

9,25x olan BİST100 cari F/K çarpanı 9,8x olan 5 yıllık ortalamasına göre %5,2 iskontolu. Türkiye özelinde 2018 ve 2019 yılında artan piyasa volatilitesinin azalmasıyla Borsa İstanbul son dönemde önemli bir ralli yaparak rekor tazeledi. Mevcut çarpandaki iskontoyu göz önünde bulundurarak BİST için hala bir miktar potansiyelin bulunduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca Türkiye’nin taşıdığı riskleri dengeleyebilecek büyüme potansiyeli de dikkate alınmalı.

2019’un ilk yarısında politika faizini %24’te tutan TCMB, Temmuz ayında 425, Eylül ayında 325, Ekim ayında 250 ve Aralık ayında 200 baz puan olmak üzere toplamda 1.200 baz puan indirime giderek politika faizini %12,00 seviyesine indirdi. 16 Ocak’ta yapılan 2020 yılının ilk toplantısında Merkez 75 baz puan indirime giderek haftalık repo faizini %11,25’e çekti.

Ocak ayında %1,35 artan TÜFE’nin TCMB beklenti anketine göre; Şubat ayında %0,69, Mart ayında %0,84, 2020 yılı sonunda %10,06 ve 12 ay sonrasında %9,61 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2020 sonunda 6,45, 12 ay sonrasında ise 6,51 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2020 sonunda 13,8 milyar dolar, 2021 yılında ise 19,6 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2020 ve 2021’de sırasıyla %3,5 ve %3,8 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin cari ay sonunda %11,02’ye, 3 ay sonrasında %10,48’e, 6 ay sonrasında %10,09’a ve 12 ay sonrasında ise %9,63’e gerilemesi beklenmektedir. Hali hazırda %11,43 olan 10 yıllık tahvil faizlerinin 12 ay sonrasında %10,51 seviyesinde dengeleneceği beklenmektedir.

ŞİRKET HABERLERİ

Pegasus Hava Taşımacılığı A.Ş. (PGSUS; Haberin etkisi: Nötr)

Şirket, Ocak 2020 dönemine ilişkin trafik sonuçlarını açıkladı. Buna göre 2020 yılının Ocak ayında toplam yolcu sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre %9,4 artarak 2,57 milyon kişi olurken, yolcu doluluk oranı %89,8 olarak gerçekleşti. Yolcu sayısı iç hatlarda %2,9, dış hatlarda ise %18,8 oranında artış gösterdi.

ARD Bilişim Teknolojileri A.Ş. (ARDYZ; Haberin etkisi: Sınırlı Olumlu)

Havelsan Hava Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Milli Savunma Bakanlığı Bilgi Sistemi Modernizasyonu Projesi Sunucu Alımı sözleşmesi 14/02/2020 tarihinde 2.520.000,00 USD (Amerikan Doları) (KDV hariç) bedelle imzalanmıştır.

Tüketiciyi Destekleme Derneğinden internetten altın alacaklara uyarı

(AA) – Tüketiciyi Destekleme Derneği (TÜKDES) Genel Başkanı Süleyman Bakal, internetten alınan gram, çeyrek ve yarım altınların ağırlığında eksiklik olabileceği uyarısında bulundu.

Bakal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde internetten altın alan bazı tüketicilerin mağdur olduğunu söyledi.

Altının satılmak için kuyumcuya götürüldüğünde ağırlığının eksik olduğunun ortaya çıktığını belirten Bakal, şikayetlerin çoğunun satın alma işleminin üzerinden birkaç ay veya yıl geçtikten sonra yapıldığını anlattı.

“Ürün sahte değil, altın fakat ağırlıkta eksiklik tespit ediliyor”

Tüketicilere bu konuda uyarılarda bulunan Bakal, şöyle devam etti:

“Çoğumuz internetten alışveriş yapmanın keyfini çıkarıyoruz. Gördüğümüz bir şeyi beğeniyor, bir tıkla kapımıza kadar getirtiyoruz fakat yükte hafif, pahada ağır bir ürün satın alırken internet sitesinin ne kadar güvenilir olduğuna dikkat etmemiz gerekiyor. Altın fiyatlarının yükselmesiyle ‘kampanya’ yazan sitelerden 5-10 lira düşük fiyata altın alanlar daha sonra mağduriyet yaşıyor. Aldığı ürünü kuyumcuya bozdurmaya götürdüğünde gerçek anlaşılıyor. Ürün sahte değil, altın fakat ağırlıkta eksiklik olduğu tespit ediliyor. İnşatta demirden çalmak gibi bir durum.”

Bakal, tüketicilerin mağdur olmaması için ellerinden geleni yaptıklarını, şikayetleri değerlendirip gerekli hukuki yollara yönlendirdiklerini dile getirdi.

Aselsan cirosunun yüzde 7’sini Ar-Ge’ye ayırıyor

(AA) – Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, “Geçen sene 541 milyon dolar Ar-Ge bütçemiz vardı. Bu Ar-Ge bütçesinin yaklaşık 60 milyon doları özkaynaktı. Aselsan her sene cirosunun yüzde 7’sini Ar-Ge’ye ayırıyor.” dedi.

Birlik Vakfı’nın düzenlediği Milli ve Yerli Teknolojiler: Aselsan’ın Yolculuğu konferansında konuşan Görgün, Aselsan tesislerinde 6 tane Ar-Ge merkezlerinin olduğunu, bunlara ilaveten 8 farklı teknoloji geliştirme bölgesinde tasarım yapan birimlerinin bulunduğunu söyledi.

Görgün, “Geçen sene 541 milyon dolar Ar-Ge bütçemiz vardı. Bu Ar-Ge bütçesinin yaklaşık 60 milyon doları özkaynaktı. Aselsan her sene cirosunun yüzde 7’sini Ar-Ge’ye ayırıyor.” diye konuştu. Defence News’in hazırladığı Defence News Top 100 listesinde dünyadaki şirketleri sıraladığını belirten Görgün, “Aselsan burada Allah nasip ederse bu sene ilk 7’de olacak. Şu anda 52. sıradayız.” ifadelerini kullandı.

Deloitte 2018 yılında bir araştırma yaptığını finansal büyüklük açısından bir yıl içerisindeki büyümeyi karşıladığında Aselsan’ın cirosunu dünyada en çok artan şirket olarak ilan ettiğini kaydeden Görgün, Türkiye’de mühendis gençlerin en çok çalışmak istediği şirketin Aselsan olduğunu Harward Business Review bunun ile ilgili üst üste açıklama yaptığını söyledi.

Görgün, şunları kaydetti:

“Aselsanın İnsan Kaynakları departmanında 100 bin başvuru var. Biz iyinin en iyilerini seçebilme tercih edebilme süreci hakkaniyetli yönetebilmek üzere gayret gösteriyoruz. 8 bin 38 personelimiz var. Çalışanların yüzde 59’u mühendis ve normalde yüzde 29’u teknik eleman olarak gözüküyor. Baktığınızda bir işletmede beyaz ve mavi yaka diye adlandırılır. Şimdi metal yakalılar da var. Robotlar da sürece girdi. Biz hem mühendislik hemde Ar-Ge şirketiyiz. Çalışanlarımızın yüzde 30’u yüksek lisans ve doktora yapıyor. Yüzde 40’ı lisans mezunu. Dolayısıyla çalışanlarımızın yüzde 70’i ünversite ve üzeri dereceye sahip.

Ürdün’de ve Kazakistan’da üretim yapan fabrikalarımız var. Özellikle bulundukları ülkenin faaliyet alanının içerisinde olan ürünleri üretip ülkemize ihracatına ve bölgenin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruldu. Azerbaycan, Makedonya şirketimiz var. Ukrayna, Filipinler’de ofislerimiz var. Yüzde 100 bize ait olan Suudi Arabistan’da bir ofisimiz mevcut. Katar’da ortak olduğumuz bir şirketimiz var. Güney Afrika’da tasarım yaptırdığımız bir şirketimiz var. Endonezya’da da bir ofisimiz var. Bunların her biri stratejik olarak konuşlandırılmış hem bizim faaliyetlerimizi dost ve müttefik ülkelere özellikle zamanında ihtiyaçlarını karşılayabilmek hem de bulunduğu bölgenin ihtiyaçlarını karşılayabilmek hemde ülkemizin ihracatına hızlı bir şekilde katkı sağlamak için kurulmuş şirketler.”