Kategori arşivi: Ekonomi

Enflasyon rakamları açıklandı

(AA) – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ocak ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 14,52, yurt içi üretici fiyatları yüzde 15,71 arttı.

Aylık bazda Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 1,35, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1,84 artış gösterdi. 

TÜFE, ocakta geçen yılın aralık ayına göre yüzde 1,35, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,15 yükseldi. 

Yİ-ÜFE, ocakta bir önceki aya göre yüzde 1,84, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,84 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 15,71 artış gösterdi.

Sanayinin 4 sektörünün ocakta yıllık bazda değişimleri dikkate alındığında madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe yüzde 12,76, imalatta yüzde 8,45, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 13,07, su temininde yüzde 4,27 artış görüldü. Bu sektörlerin aylık değişimleri ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,33, imalatta yüzde 1,85 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 0,95, su temininde yüzde 5,46 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimlerine bakıldığında yüzde 5,15 ile ara malında, yüzde 8,93 ile dayanıklı tüketim malında, yüzde 13,37 ile dayanıksız tüketim malında, yüzde 13,75 ile enerjide, yüzde 8,78 ile sermaye malında artış oldu. Bu grupların aylık değişimlerinde ise ara malında yüzde 1,36, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,6, dayanıksız tüketim malında yüzde 1,71, enerjide yüzde 3,01 ve sermaye malında yüzde 2,55 artış oldu.

Yıllık bazda en yüksek azalış yüzde 2,23 ile kağıt ve kağıt ürünlerinde gerçekleşti. Bunu yüzde 0,7 ile giyim eşyası, yüzde 0,46 ile bilgisayar ile elektronik ve optik ürünler izledi. Buna karşılık tütün ürünleri yüzde 64,4, ham petrol ve doğal gaz yüzde 25,49, temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 24,94 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Ana harcama gruplarında fiyat değişimleri

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ocak ayı ana harcama gruplarında fiyat değişimleri belli oldu. Ana harcama grupları itibarıyla ocakta aylık bazda en yüksek artış, yüzde 4,88 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 4,65 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 3,96 ile sağlık grubunda görülürken, eğlence ve kültürde yüzde 1,86, lokanta ve otellerde 1,39, konutta 1,20, ulaştırmada 0,87 ve eğitimde 0,64 artış gerçekleşti.

Ocakta ana harcama grupları itibarıyla en fazla düşüş gösteren grup yüzde 6,65 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 1,44 ile ev eşyası, yüzde 0,25 ile haberleşme ve yüzde 0,02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu.

Yıllık değişimler

TÜFE’de yıllık bazda en yüksek artış yüzde 42,21 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda görüldü. Bunu yüzde 15,11 ile eğitim, yüzde 15,01 ile çeşitli mal ve hizmetler izledi. Bu dönemde ev eşyasında yüzde 7,51, giyim ve ayakkabıda yüzde 6, eğlence ve kültürde yüzde 5,66 artış gerçekleşti.

Geçen ay endekste kapsanan 418 maddeden 25’inin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 268’inin ortalama fiyatlarında artış, 125’inin ortalama fiyatlarında ise düşüş görüldü. 

Fiyatlar en fazla “Erzurum, Erzincan, Bayburt”ta arttı

Türkiye’de, ocak ayında yıllık bazda tüketici fiyatlarının en fazla arttığı bölge yüzde 13,75 ile “Erzurum, Erzincan, Bayburt” olarak belirlendi.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ocakta yıllık bazda fiyatlar ülke genelinde yüzde 12,15 artış kaydetti.

İstatistiki Bölge Birim Sınıflaması (İBBS) 2’nci düzeyde bulunan 26 bölge içinde, aylık bazda en yüksek fiyat artışı yüzde 2,03 ile “Balıkesir, Çanakkale”, 12 aylık ortalamalara göre ise yüzde 16,67 ile “Van, Muş, Bitlis, Hakkari” bölgesinde gerçekleşti.

Yıllık bazda en yüksek artış da yüzde 13,75 ile “Erzurum, Erzincan, Bayburt” bölgesinde görülürken, bu bölgeyi yüzde 13,61 ile “Balıkesir, Çanakkale” izledi. En düşük fiyat artışı ise yüzde 10,24 ile “Şanlıurfa, Diyarbakır” bölgesinde kaydedildi.

Ocakta fiyatı en çok artan ürün patlıcan, en fazla düşen çocuk kazağı oldu

Tüketici fiyatları bazında ocakta en yüksek fiyat artışı yüzde 81,46 ile patlıcanda gerçekleşirken, en çok ucuzlayan ürün yüzde 14,22 ile çocuk kazağı oldu. 

TÜİK’in verilerine göre, patlıcandaki fiyat artışını, yüzde 35,81 ile domates, yüzde 30,9 ile mandalina izledi.

Ocakta fiyatı en çok artış gösteren diğer ürünler arasında yüzde 24,45 ile salatalık, yüzde 22,38 ile ulaşım araçlarıyla ilgili hizmet ücreti, yüzde 21,63 ile resmi evraklarla ilgili hizmet ücreti, yüzde 20,61 ile yeşil soğan, yüzde 20,54 ile sivri biber, yüzde 20,04 ile kuru soğan, yüzde 19,45 ile kabak, yüzde 16,54 ile limon yer aldı. 

En çok çocuk kazağı ucuzladı

Geçen ay en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 14,22 ile çocuk kazağında gerçekleşti. Bunu yüzde 13,65 ile kadın gömleği, yüzde 13,16 ile kadın elbisesi, yüzde 13,06 ile kadın hırkası, yüzde 12,89 ile kadın kabanı, yüzde 11,68 ile kadın kazağı, yüzde 10,96 ile erkek ceketi, yüzde 9,75 ile çocuk için spor kazağı (sweatshirt), yüzde 9,73 ile erkek montu izledi.

Beklentiler

AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistlerin ocak ayı enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 1,14 olmuştu. Ekonomistlerin yıl sonu enflasyon beklentisinin ortalaması ise yüzde 9,91 olarak belirlenmişti.

Dışişleri Bakanlığı’ndan ‘Brexit’ açıklaması

(DHA) – Dışişleri Bakanlığı, Birleşik Krallık’ın (BK) Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden resmen ayrılmasıyla ilgili, “Türkiye ile BK arasındaki ilişkilerin yeni dönemde, bölgesel ve küresel istikrarın geliştirilmesi açısından önemli fırsatlar oluşturacağını düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “BK, 31 Ocak 2020 tarihi itibariyle AB üyeliğinden resmen ayrılmakta, böylelikle Haziran 2016’da düzenlenen referandum ile başlayan süreç tamamlanmaktadır. BK’nın AB’den ayrılmakla birlikte, Avrupa’nın en önemli ve değerli bileşenlerinden biri olmayı sürdüreceği açıktır. Türkiye, AB içerisinde üyelik sürecimize destek veren, ülkemizin bölgesel ve küresel konumu ile oynayabileceği rolün AB için sağlayacağı katma değerin farkında olan BK’nın ilkesel tutumunu her zaman takdirle karşılamıştır” denildi. 

BK’nın AB üyeliğinden ayrılmasının ardından Türkiye- BK ilişkilerinin her alanda daha da geliştirilmesi yönündeki ortak siyasi irade mevcudiyetinin memnuniyet verici olduğu belirtilen açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi: 

“Türkiye ile BK arasındaki ilişkilerin yeni dönemde, her iki tarafın çıkarlarının yanı sıra, bölgesel ve küresel istikrarın geliştirilmesi açısından da önemli fırsatlar oluşturacağını düşünüyoruz. AB ile BK arasında aksine bir düzenleme yapılmadıkça, 31 Aralık 2020 tarihine kadar sürecek geçiş dönemi boyunca BK ile ilişkilerimiz çıkış sürecinden etkilenmeden devam edecek, Birleşik Krallık AB hukukuna tabi olmayı sürdürecektir. Bu dönem süresince, ilişkilerimizin ayrılma sürecinden etkilenecek tüm alanlarında BK makamları ile birlikte gerekli çalışmalar hızla yapılacaktır.”

VakıfBank’tan 750 milyon dolarlık Eurobond ihracı

(AA) – VakıfBank, ‘Orta Vadeli Tahvil İhraç Programı’ (GMTN) kapsamında 5 yıl vadeli 750 milyon dolarlık yeni bir tahvil ihracı gerçekleştirdi.

VakıfBank’tan yapılan açıklamaya göre, banka tarihinin tek seferdeki en büyük tahvil ihracı olan işleme dünya genelinden yatırımcıların ilgisi yoğun oldu. 5 yıl vadeli tahvil ihracının kupon oranı, başlangıç seviyesinin 75 baz puan altında yüzde 5,25 olarak gerçekleşti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, işlem büyüklüğünün altı katına ulaşan yatırımcı talebi oluştuğuna dikkati çekti.

Üstünsalih, “Doğru zamanda doğru strateji ile oldukça başarılı bir Eurobond ihracı gerçekleştirdik. İşlemin başında yatırımcılarla gerçekleştirdiğimiz görüşmeler sayesinde çok kısa bir sürede talep büyüklüğü 2 milyar dolara ulaştı.” açıklamasında bulundu.

Aşağı yönlü fiyat revizyonlara rağmen işleme olan yatırımcı ilgisinin artarak devam ettiğine dikkat çeken Üstünsalih, Amerika piyasalarının açılması ile talep büyüklüğünün 4,3 milyar dolar seviyelerine kadar yükseldiğini belirtti.

Başta İngiltere ve Amerika olmak üzere kıta Avrupası, Orta Doğu ve Asyalı yatırımcılardan oldukça yüksek ve kaliteli bir talep toplama sürecinin tamamlanmış olduğunu söyleyen Üstünsalih, “Bu sayede tahvilin kupon oranı başlangıç seviyesinin 75 baz puan altında yüzde 5,25, nihai getiri oranı ise yüzde 5,375 olarak gerçekleşti. Bilindiği gibi çok kısa bir süre önce 2025 vadeli ülkemizin ilk Basel III uyumlu sermaye benzeri tahvilinin erken itfa opsiyonun kullanmış ve opsiyon tarihi olan Şubat 2020 döneminde çağrılmasına karar vermiştik. 750 milyon dolarlık yeni Eurobond işlemimizin başarısı ve yatırımcı geri dönüşü, erken itfa kararının sadece bankamız için değil aynı zamanda ülkemiz için de ne kadar önemli ve doğru bir karar olduğunu bir kez daha teyit etmiştir. Tüm bu işlemler uluslararası tahvil yatırımcıları nezdinde bankamızın imajını, kredibilitesini ve marka değerini oldukça olumlu etkilemiştir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Tahvilin maliyeti çok daha düşük seviyelere çekildi”

750 milyon dolar tutarındaki işlemin, aynı gün swap işlemleri ile avroya çevrildiğini ve bu sayede maliyetin çok daha düşük seviyelere çekildiğini belirten Üstünsalih, “Çeşitlendirdiğimiz kaynak yapısı, uzun vadeli ve uygun maliyetli uluslararası fonlama imkânları ile her zaman olduğu gibi ülkemizin ‘yanındaki güç’ olmaya, bankacılık sektörü içindeki ağırlığımızı sürekli artan pazar payımız ile pekiştirmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

ABD yönetiminden İran Atom Enerjisi Kurumuna yaptırım

(AA)-

 ABD Hazine Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Washington yönetimi İran Atom Enerjisi Kurumuna ve bu kurumun başkanı Salihi’ye yaptırım uyguladı.

Öte yandan ABD basınına konuşan bazı kaynaklar, Rusya, Çin ve Avrupalı bazı firmaların bu yaptırımlardan muaf tutulacağını belirtti.

Hazine Bakanlığının konuya ilişkin ilerleyen saatlerde bir açıklama daha yapması bekleniyor.

Moody’s’ten koronavirüse ilişkin uyarı

(AA) – Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s‘ten apılan açıklamada, “Koronavirüse ilişkin en büyük risk, Çin’de ve dışında insan sağlığına ve bu virüsü taşıyanlara yönelik. Virüsün yayılmasının, 2003 yılındaki SARS epidemiğinde yaşandığı gibi ekonomik sonuçları olabilir.” ifadeleri yer aldı. 

Açıklamada virüsün bulaşma riskinin görüldüğü ülkelerde tüketici talebini azaltabileceği, turizmin, ticaretin ve hizmetlerin olumsuz yönde etkilenebileceği bildirildi.

Moody’s açıklamasında virüsten etkilenen ülkelerde sağlık sektörü üzerindeki yükün de potansiyel olarak artabileceği kaydedildi.