Kategori arşivi: Haberler

Türk Eximbank 250 milyon dolarlık kredi anlaşması imzaladı

(AA) – Türk Eximbank’tan yapılan açıklamaya göre, Hazine ve Maliye Bakanlığının garantisi altında Asya Altyapı Yatırım Bankası ile 250 milyon dolar tutarında 4,5 yıl vadeli, rekabetçi maliyet seviyelerine sahip bir kaynak için kredi anlaşması imzalandı.

Kredi ile yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) neden olduğu likidite kısıtlamalarını azaltmak ve ihracat sektöründe faaliyet gösteren firmaların finansmana erişimini artırmak hedefleniyor. Bununla birlikte, Türk ihracatçılarının işletme sermayesi finansman ihtiyaçlarını karşılamak üzere, ihracat taahhüdü karşılığında, düşük faizli ve orta vadeli destek sağlanması amaçlanıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, temin edilen fonun bankanın sürdürülebilirlik süreci kapsamında değerlendirileceğini belirterek, “Kredinin en az yüzde 5’i, kadın ihracatçılar ve kadının iş gücüne katılımını destekleyen özel sektör firmalarının işletme sermayesi ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Kredi, AIIB’nin bir ihracat kredi kurumu ile gerçekleştirdiği ilk işlem olma özelliğine sahiptir.” ifadelerini kullandı.

S&P, Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne ilişkin güncelleme yapmadı

(AA) – S&P‘den yapılan açıklamada, takvimde hakkında değerlendirilmede bulunulması için 28 Mayıs tarihi verilen Türkiye, Bulgaristan ve İrlanda için güncelleme gerçekleştirilmediği bildirildi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının yıllık takvimlerinden ülkelerin kredi notu ve not görünümleri için tarih vermesi, kesin olarak güncelleme yapılacağı anlamına gelmiyor.

S&P, halihazırda Türkiye’nin döviz cinsinden kredi notunu “B+”, yerel para birimi cinsinden kredi notunu “BB-” ve kredi notu görünümünü ise “durağan” olarak değerlendiriyor.

S&P’nin takviminde, Türkiye için bir sonraki değerlendirme tarihi 22 Ekim olarak yer alıyor.

Türk Eximbank ile İsveçli EKN arasında reasürans iş birliği anlaşması imzalandı

(AA) – Türk Eximbank‘tan yapılan açıklamaya göre, ihracatın finansmanında önemli bir risk paylaşım modeli olarak ortaya çıkan reasürans mekanizması ile işlem özelinde belirlenecek lider ihracat destek kuruluşunun koordinasyonunda tek dokümantasyon ve ortak finansal koşullar ile daha hızlı ve etkin bir kredi tahsis süreci sağlanması hedefleniyor.

İmzalanan anlaşma ile Türk ve İsveçli firmaların üçüncü ülkelerde birlikte üstlenecekleri projeler kapsamında kendi ülkelerinden gerçekleştirecekleri mal ve hizmet ihracatına Türk Eximbank ve EKN tarafından sigorta/reasürans desteği sağlayacak bir mekanizma öngörülüyor.

Türk Eximbank, diğer ihracat destek kuruluşları, bölgesel/çok taraflı finans/kalkınma kuruluşları ve bankalar ile stratejik ortaklıklar vasıtasıyla Türk firmalarının ilave finansman kaynaklarına erişimlerini sağlayarak rekabet güçlerini artırmaya yönelik çalışmalarını azami gayretle sürdürmekte olup, daha önce de ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Avusturya, Macaristan ve Danimarka’nın ihracat kredi kuruluşları ile imzalanmış olan benzer reasürans iş birliği anlaşmalarının sayısını artırmaya devam edecek.

Küresel piyasalar enflasyon endişesiyle negatif seyrediyor

(AA) – Bu hafta yatırımcıların odağında ABD’de açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve emtia fiyatlarının seyri bulunurken analistler, artan enflasyon endişeleriyle haftanın ilk yarısında küresel pay piyasalarının satıcılı seyretmesine karşın, haftanın ikinci yarısında kayıpların kısmen telafi edildiğini aktardı.

ABD’de TÜFE nisanda yıllık yüzde 4,2 artışla Eylül 2008’den bu yana en güçlü yükselişini kaydederken, piyasa beklentileri de açıklanan verinin oldukça gerisinde kaldı.

TÜFE verisinin açıklanmasının ardından ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,70’le 12 Nisan’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkarken, tahvil faizleri haftanın kalan bölümünde kazançlarının bir kısmını geri verdi.

ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı 6 baz puan yükselişle yüzde 1,64’ten tamamladı.

Küresel bazda enflasyon endişelerinin ortaya çıkmasında önemli rol oynayan bakırın libre fiyatı hafta içinde 4,87 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesini görmesinin ardından, bu seviyeden gelen kar satışlarıyla kazançlarını koruyamadı ve beş haftalık yükseliş serisini sonlandırarak haftalık bazda yüzde 0,9 kayıpla 4,64 dolara geriledi.

Altının ons fiyatı ise yükselen tahvil faizlerine karşın enflasyonist endişelerle yükseliş eğiliminde seyrederek haftalık bazda yüzde 0,7 değer kazancıyla 1.843 dolara yükseldi.

Hafta içinde demir cevherinde de rekor seviyeler görüldü. Buna karşın demir vadelileri hafta içinde 218 dolarla rekor seviyeye ulaşmasının ardından haftayı yüzde 2,2 düşüşle 210,08 dolardan tamamladı.

Bu hafta kripto para piyasalarına da hareketlilik hakimdi. Tesla Üst Yöneticisi Elon Musk sosyal medya uygulaması Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Tesla’nın çevresel nedenlerle araç satışlarında Bitcoin kullanma kararından vazgeçtiklerini bildirdi. Musk’ın açıklamasının ardından bir ara yüzde 15’e varan değer kaybı yaşayan Bitcoin, 46 bin dolar seviyelerinden gelen alımlarla kayıplarını kısmen telafi ederek 50 bin dolar seviyesinde dengelendi.

ABD’nin doğu yakasında petrol dağıtım hattına gerçekleştirilen siber saldırının ardından yaşanan arz sıkıntısı Brent petrolün varil fiyatında yükselişe sebep oldu. Brent petrolün varil fiyatı bu gelişmenin ardından yükseliş eğiliminde hareket ederek haftayı yüzde 0,5 artışla 68,5 dolardan tamamladı.

New York borsası satıcılı seyretti

Bu hafta ABD gündeminin odağında artış eğilimindeki enflasyon bulunuyordu. Analistler, yükselen varlık fiyatları sebebiyle Fed’in beklenenden önce faiz artışına gidebileceğine ilişkin endişelerin New York borsasında satış baskısına sebep olduğunu söyledi.

New York Fed’in tüketici beklentileri anketine göre tüketicilerin 1 yıl sonraki enflasyon beklentilerinin Eylül 2013’ten bu yana en yüksek seviyeye çıktığını kaydeden analistler, açık iş pozisyonundaki artışın ise piyasalarda Fed’i öngörülenden önce faiz artışına gitmekten alıkoyabileceği şeklinde yorumlandığını aktardı.

ABD’de açıklanan verilere göre, JOLTS Açık İş Sayısı, martta piyasa beklentilerinin üzerinde artış göstererek 8 milyon 123 bine yükseldi ve verinin açıklanmaya başlandığı Aralık 2000’den bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı.

Analistler, açık iş sayısındaki artışın kısmen düşük ücretlerden kaynaklanabileceğini kaydederek, ücretlerdeki artış beklentilerinin enflasyon beklentilerini de yükseltebileceğini bildirdi.

Ülke ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan ABD Başkanı Joe Biden ise ekonominin ilk çeyrekte yüzde 6,4 büyüdüğünü anımsatarak, “Gelecek aylarda yaklaşık 40 yılın en hızlı ekonomik büyümesini göreceğimiz tahmin ediliyor. Doğru yönde ilerliyoruz. Ekonomi planımız işliyor.” dedi.

ABD’de hafta içinde açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) de aylık bazda yüzde 0,6, yıllık bazda ise yüzde 6,2 artışla beklentileri geride bırakırken enflasyon endişelerini besleyen bir başka veri oldu.

Michigan Üniversitesi Tüketici Güveni ise mayısta 82,8’le tahminlerin oldukça gerisinde kalırken, ankete katılanların 1 yıl sonraki enflasyon beklentisi yüzde 4,6 oldu.

Buna karşın, Fed yetkililerinin hafta içinde yaptıkları konuşmalarda enflasyondaki yükselişin “geçici” olduğunu ve politika değişimine sebep olması için henüz yeterli bulunmadığını vurguladıklarını anımsatan analistler, yatırımcıların Fed’in telkinlerini dikkate aldıklarının görüldüğünü aktardı.

Öte yandan, ABD Hazine Bakanlığı hafta içinde farklı vadelerde 150 milyarlık tahvil satışı gerçekleştirdi. Söz konusu satışlarda 3 ve 20 yıllık tahvillerde tahvil faizi beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, 10 ve 30 yıllık tahvil faizleri piyasa öngörülerinin altında kaldı.

Söz konusu gelişmelerle hafta genelinde dalgalı bir seyir izleyen New York borsasında, bütün endeksler haftayı kayıpla kapatmasına karşın Dow Jones endeksi hafta içinde tarihi zirvesini geliştirerek 35.091 seviyesini gördü.

Haftalık bazda Nasdaq endeksi yüzde 2,34, S&P 500 endeksi yüzde 1,23 ve Dow Jones endeksi de yüzde 1,14 değer kaybetti.

17 Mayıs ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi New York Fed sanayi endeksi, salı konut başlangıçları ve inşaat izinleri, çarşamba, Fed toplantı tutanakları, perşembe Philadelphia Fed imalat endeksi ve cuma imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) takip edilecek.

Avrupa’da endeksler karışık seyretti

Küresel pay piyasalarındaki düşüş eğilimi haftanın ilk yarısında Avrupa borsalarına da yansırken, haftanın ikinci yarısında madencilik hisseleri öncülüğündeki yükseliş eğilimiyle bazı borsalarda kayıplar önemli oranda telafi edildi.

Küresel enflasyon riski Avrupa’da da endişelere sebep olurken, nisanda yıllık yüzde 2’ye yükselen TÜFE son iki yılın en yüksek oranına işaret etti.

Enflasyon endişelerine ilişkin açıklamalarda Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bazı üyelerinin ise şahin yorumları dikkati çekti.

Analistler, ECB üyelerinden gelen bu açıklamaların haftanın ilk yarısında düşüş eğiliminde hareket eden avro/dolar paritesinin haftanın ikinci yarısında yükselişe geçtiğini bildirdi. Avro/dolar paritesi bu gelişmelerle kayıplarını kısmen telafi etse de haftayı yüzde 0,2 değer kaybıyla 1,2135’ten tamamladı.

Bu hafta, Almanya’da Zew beklentiler endeksi 84,4’le son 21 yılın en yüksek seviyesine ulaşırken, İngiltere yılın ilk yarısında yüzde 1,5 daraldı.

Sanayi üretiminin de aylık yüzde 1,8 arttığı İngiltere’de, imalat sanayi üretimi de yüzde 4,8 yükselişle beklentileri oldukça geride bıraktı.

Haftalık bazda İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,21 azalırken, Fransa’da CAC 40 endeksi geçen hafta kapanışının hemen altında kapandı. Öte yandan, Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,11 ve İtalya’da MIB 30 endeksi 0,95 değer kazandı.

Gelecek hafta; Avro Bölgesi’nde büyüme ve dış ticaret dengesi ile İngiltere’de işsizlik, çarşamba Avro Bölgesi’nde TÜFE, perşembe Almanya’da ÜFE ve cuma günü bölge genelinde imalat ve hizmet sektörü PMI verileri takip edilecek.

Asya piyasaları Çin hariç satıcılı seyretti

Asya borsalarında bu hafta enflasyon endişeleriyle satıcılı bir seyir izlenirken, Çin borsası pozitif ayrıştı.

Analistler, emtia fiyatlarındaki kar satışlarının Çin pay piyasalarında olumlu karşılandığını kaydederek, hafta içinde sene başından bu yana olan kazançlarda eksiye düşen Çin pay piyasasının hafta kapanışında yıllık bazda artıya geçtiğini aktardı.

Bu hafta Çin’de açıklanan TÜFE ve ÜFE verileri yıllık bazda sırasıyla yüzde 0,9 ve 6,8 yükselerek piyasa öngörülerine paralel bir seyir izledi.

Japonya’da ise martta ödemeler dengesi 2,6 trilyon yen fazla verirken, beklentilerin uzağında kaldı.

Bu gelişmelerle, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 4,34, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,37 değer kaybederken, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,09 değer kazandı.

17 Mayıs ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi günü Japonya’da ÜFE, salı günü Japonya’da büyüme, çarşamba günü Japonya’da sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, perşembe günü Japonya’da dış ticaret dengesi ve cuma günü ise Japonya’da TÜFE verileri takip edilecek.

Yurt içi piyasalar bayram haftasında yatay seyretti

Hafta içinde yurt içi piyasalarda Ramazan Bayramı dolayısıyla 2,5 gün işlem gerçekleştirilirken, yatırımcıların odağında sanayi üretimi ve ödemeler dengesi istatistikleri bulunuyordu.

Sanayi üretim endeksi, martta aylık bazda yüzde 0,7, yıllık bazda yüzde 16,6 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşti.

Ödemeler dengesi istatistiklerine göre Türkiye’nin cari açığı martta 3,3 milyar dolar olurken analistler, beklentilerden iyi gelen veride artan ihracat rakamlarının önemli rol oynadığını aktardı.

Bu gelişmelerle BIST 100 endeksi yatay bir seyir izleyerek haftayı 1.441,33 puandan tamamladı.

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.465 puanın önemli direnç, 1.390 ve 1.360 seviyelerinin destek konumunda olduğunu söyledi.

Dolar/TL ise haftalık bazda yüzde 2,6 değer kazancıyla 8,4558 seviyesine yükselirken analistler, küresel enflasyon endişeleri ve ABD’nin 10 yıllık faizindeki artışın söz konusu yükselişte etkili olduğunu bildirdi.

Gelecek hafta yurt içinde pazartesi, bütçe dengesi ve cuma Tüketici Güven Endeksi verileri takip edilecek. Borsa İstanbul’da 19 Mayıs Çarşamba günü Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle işlem gerçekleşmeyecek.

S&P, güvenlik ve siyasi risklerin İsrail’in kredi notu üzerindeki baskıyı artırabileceğini belirtti

(AA) – S&P, İsrail’de siyasi ve güvenlikle ilgili risklerin son birkaç gün içinde keskin bir şekilde arttığını belirterek, bu risklerin uzamasının, ülkenin ekonomik, mali ve ödemeler dengesi ölçütlerini etkileyerek kredi notu derecelendirmesi üzerindeki baskıyı artırabileceğini bildirdi.

S&P’den yapılan açıklamada, İsrail‘in uzun ve kısa vadeli, döviz ve yerel para birimi cinsinden kredi notunun “AA-/A-1+” ve not görünümünün “durağan” olarak teyit edildiği kaydedildi.

Açıklamada, “Son birkaç gün içinde güvenlik ve siyasi riskler, İsrail içindeki toplumsal gerilimlerin artmasının yanı sıra Hamas ile çatışmaların alevlenmesine bağlı olarak keskin bir şekilde arttı.” değerlendirmesinde bulunuldu.

İç siyasi belirsizliğin son 2 yılda tekrarlanan seçimler nedeniyle yüksek kaldığı belirtilen açıklamada ancak şimdiye kadar bunun ekonomiyi önemli ölçüde etkilemediği kaydedildi.

Açıklamada, İsrail’in mali ölçütlerinin mevcut askeri gerilimden olumsuz etkilenebileceği ancak şu anda bunları ölçmenin zor olduğu ifade edildi.

S&P’nin açıklamasında, “Mevcut gerilime bağlı güvenlik ve siyasi riskler uzarsa, İsrail’in ekonomik, mali ve ödemeler dengesi ölçütlerini etkileyerek derecelendirmeler üzerindeki baskı artabilir.” denildi.

Kovid-19’a karşı etkili ve hızlı aşılama, güçlü teknoloji sektörü performansı ve artan gaz ihracatının etkisiyle ülke ekonomisinin 2021’de yüzde 5 büyümesinin beklendiğine işaret edilen açıklamada, bu tahminin mevcut askeri çatışmanın ve iç gerilimlerin yavaş yavaş azaldığı ve uzun sürmediği varsayımına dayandığı aktarıldı.

Açıklamada, salgının İsrail’in kamu maliyesini önemli ölçüde kötüleştirdiği ancak olumlu borç yapısı, güvenilir para politikası ve güçlü ödemeler dengesi ile risklerin hafifletilmesinin muhtemel olduğu ifade edildi.