Kategori arşivi: Haberler

Aselsan cirosunun yüzde 7’sini Ar-Ge’ye ayırıyor

(AA) – Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, “Geçen sene 541 milyon dolar Ar-Ge bütçemiz vardı. Bu Ar-Ge bütçesinin yaklaşık 60 milyon doları özkaynaktı. Aselsan her sene cirosunun yüzde 7’sini Ar-Ge’ye ayırıyor.” dedi.

Birlik Vakfı’nın düzenlediği Milli ve Yerli Teknolojiler: Aselsan’ın Yolculuğu konferansında konuşan Görgün, Aselsan tesislerinde 6 tane Ar-Ge merkezlerinin olduğunu, bunlara ilaveten 8 farklı teknoloji geliştirme bölgesinde tasarım yapan birimlerinin bulunduğunu söyledi.

Görgün, “Geçen sene 541 milyon dolar Ar-Ge bütçemiz vardı. Bu Ar-Ge bütçesinin yaklaşık 60 milyon doları özkaynaktı. Aselsan her sene cirosunun yüzde 7’sini Ar-Ge’ye ayırıyor.” diye konuştu. Defence News’in hazırladığı Defence News Top 100 listesinde dünyadaki şirketleri sıraladığını belirten Görgün, “Aselsan burada Allah nasip ederse bu sene ilk 7’de olacak. Şu anda 52. sıradayız.” ifadelerini kullandı.

Deloitte 2018 yılında bir araştırma yaptığını finansal büyüklük açısından bir yıl içerisindeki büyümeyi karşıladığında Aselsan’ın cirosunu dünyada en çok artan şirket olarak ilan ettiğini kaydeden Görgün, Türkiye’de mühendis gençlerin en çok çalışmak istediği şirketin Aselsan olduğunu Harward Business Review bunun ile ilgili üst üste açıklama yaptığını söyledi.

Görgün, şunları kaydetti:

“Aselsanın İnsan Kaynakları departmanında 100 bin başvuru var. Biz iyinin en iyilerini seçebilme tercih edebilme süreci hakkaniyetli yönetebilmek üzere gayret gösteriyoruz. 8 bin 38 personelimiz var. Çalışanların yüzde 59’u mühendis ve normalde yüzde 29’u teknik eleman olarak gözüküyor. Baktığınızda bir işletmede beyaz ve mavi yaka diye adlandırılır. Şimdi metal yakalılar da var. Robotlar da sürece girdi. Biz hem mühendislik hemde Ar-Ge şirketiyiz. Çalışanlarımızın yüzde 30’u yüksek lisans ve doktora yapıyor. Yüzde 40’ı lisans mezunu. Dolayısıyla çalışanlarımızın yüzde 70’i ünversite ve üzeri dereceye sahip.

Ürdün’de ve Kazakistan’da üretim yapan fabrikalarımız var. Özellikle bulundukları ülkenin faaliyet alanının içerisinde olan ürünleri üretip ülkemize ihracatına ve bölgenin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruldu. Azerbaycan, Makedonya şirketimiz var. Ukrayna, Filipinler’de ofislerimiz var. Yüzde 100 bize ait olan Suudi Arabistan’da bir ofisimiz mevcut. Katar’da ortak olduğumuz bir şirketimiz var. Güney Afrika’da tasarım yaptırdığımız bir şirketimiz var. Endonezya’da da bir ofisimiz var. Bunların her biri stratejik olarak konuşlandırılmış hem bizim faaliyetlerimizi dost ve müttefik ülkelere özellikle zamanında ihtiyaçlarını karşılayabilmek hem de bulunduğu bölgenin ihtiyaçlarını karşılayabilmek hemde ülkemizin ihracatına hızlı bir şekilde katkı sağlamak için kurulmuş şirketler.”

Piyasalara Analitik Bakış 14.02.2020

PİYASALARA ANALİTİK BAKIŞ

Dün Ne Oldu…

(BMD) – Güne sakin başlayan BİST100 Endeksi seans içinde 119.472 – 120.812 puan arasında dalgalı bir seyir izlerken %0,41 kazançla 120.541 puandan günü tamamladı. Türkiye 2 yıllık tahvil faizi 6 baz puan artarak %11,07 seviyesine, 10 yıllık tahvil faizi 14 baz puan artarak %11,32 seviyesine yükseldi. Dün en düşük 6,03 seviyesini gören Dolar/TL gün içerisinde yükselişe geçerek 6,06’nın üzerine çıktı. Artan jeopolitik riskler ve düşük risk iştahı TL üzerinde baskı yapmaya devam etti. Euro/TL ise 6,54-6,59 bandında hareket etti.

Çin’de ortaya çıkan koronavirüsün (Kovid-19) yayılma hızında yavaşlamanın yerini tekrar yükselişe bırakmasıyla ABD hisse senetleri piyasası günü kayıpla tamamladı. Kapanışta Dow Jones Endeksi %0,43 azalışla 29.423 puana, S&P500 Endeksi %0,16 kayıpla 3.374 puana ve Nasdaq Endeksi %0,14 düşüşle 9.712 puana geriledi. Avrupa Borsaları ise İtalya hariç günü düşüşle tamamladı.

TÜİK verilerine göre, Aralık ayında sanayi üretimi yıllık bazda beklentinin üzerinde %8,6 artış gösterdi. Beklenti ise %6,7 artış olması yönündeydi. Sanayi üretimi aylık bazda ise %1,9 arttı. Aralık ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre %4,1, imalat sanayi sektörü endeksi %1,9 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %0,8 artış gösterdi. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi 2019 yılı son çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %5,8 arttı. Bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi ise %1,5 yükseldi.

TÜİK tarafında açıklanan bir diğer veriye göre, sabit fiyatlarla perakende satış hacmi Aralık 2019’da bir önceki yılın aynı ayına göre %11,0 ve bir önceki aya göre ise %1,1 arttı.

Almanya’da Ocak’ta enflasyon aylık %0,6, yıllık %1,7 oldu. Almanya’da Ocak’ta AB uyumlu enflasyon aylık %0,8, yıllık ise %1,6 oldu.

ABD’de Ocak’ta enflasyon aylık %0,1 olurken yıllık %2,5 olarak gerçekleşti. ABD’de açıklanan bir diğer veriye göre, haftalık işsizlik maaşı başvuruları 2 bin artış göstererek 205 bine yükseldi. Beklenti ise 210 bindi. Böylece önceki haftanın verisi 202 binden 203 bine revize edildi.

Bugün Ne Bekliyoruz…

Yeni güne başlarken Asya borsaları karışık bir seyir izliyor. ABD’de Dow Jones vadeli endeksi %0,10 artıda. Dolar/TL 6,0555’ten işlem görürken Euro/TL ise 6,5616 seviyesinden işlem görüyor. Dolar endeksi 99,11 seviyesinde bulunurken Euro/Dolar paritesi 1,0836 sınırında. Brent tipi petrol varil başına 56,38 dolardan işlem görüyor. Çin’in koronavirüsü vaka sayısındaki artışın sonuçlarını değerlendirmesinin ardından yatırımcı iyimserliğinin ortadan kalkması ile güvenli liman niteliğinde görülen varlıklara talebin artması ile yükselişe geçen altının onsu 1.578 dolar, gramı 306,6 liradan alıcı buluyor.

Bugün yurt içinde konut satışları, cari işlemler dengesi ön planda olurken yurt dışında Almanya’da mevsimsel düzeltilmiş GSYH, Euro Bölgesi’nde dış ticaret dengesi ve GSYH ile ABD’de perakende satışlar, ithal fiyatları, sanayi üretimi, Michigan tüketici güven endeksi ve işletme stokları verileri takip edilecek.

Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…

9,32x olan BİST100 cari F/K çarpanı 9,8x olan 5 yıllık ortalamasına göre %4,5 iskontolu. Türkiye özelinde 2018 ve 2019 yılında artan piyasa volatilitesinin azalmasıyla Borsa İstanbul son dönemde önemli bir ralli yaparak rekor tazeledi. Mevcut çarpandaki iskontoyu göz önünde bulundurarak BİST için hala bir miktar potansiyelin bulunduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca Türkiye’nin taşıdığı riskleri dengeleyebilecek büyüme potansiyeli de dikkate alınmalı.

2019’un ilk yarısında politika faizini %24’te tutan TCMB, Temmuz ayında 425, Eylül ayında 325, Ekim ayında 250 ve Aralık ayında 200 baz puan olmak üzere toplamda 1.200 baz puan indirime giderek politika faizini %12,00 seviyesine indirdi. 16 Ocak’ta yapılan 2020 yılının ilk toplantısında Merkez 75 baz puan indirime giderek haftalık repo faizini %11,25’e çekti.

TCMB 2020 Ocak ayı beklenti anketine göre; TÜFE’nin Şubat ayında %0,64, 2020 yılı sonunda %10,01 ve 12 ay sonrasında %9,54 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2020 sonunda 6,41, 12 ay sonrasında ise 6,43 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2020 sonunda 13,0 milyar dolar, 2021 yılında ise 18,3 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2020 ve 2021’de sırasıyla %3,4 ve %3,7 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin cari ay sonunda %11,53’e, 3 ay sonrasında %10,96’ya, 6 ay sonrasında %10,46’ya ve 12 ay sonrasında ise %9,89’a gerilemesi beklenmektedir. Hali hazırda %11,32 olan 10 yıllık tahvil faizlerinin 12 ay sonrasında %10,77 seviyesinde dengeleneceği beklenmektedir.

Yabancı özel sermaye fonlarından ‘Türkiye’ye yatırıma devam’ mesajı

(AA) – 200 milyar doların üzerinde yatırım kapasitesine sahip fon temsilcilerinin yüzde 71’i, İstanbul’daki “Türkiye ve Çevresindeki Özel Sermaye Yatırım Fonları” konferansında yapılan ankette “Türkiye’de yatırımlara devam” dedi.

Globalturk Capital’den yapılan açıklamaya göre, “Türkiye ve Çevresindeki Özel Sermaye Yatırım Fonları” konferansı, geçen günlerde Globalturk Capital ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirildi.

Konferansa katılan uluslararası özel sermaye fonu temsilcileri, Türk ekonomisinin olumlu yönde ilerlediğini vurgularken, 200 milyar doların üzerinde yatırım kapasitesine sahip fon temsilcilerinin yüzde 71’i, konferansta yapılan ankette, “Türkiye‘de yatırımlara devam” dedi.

Globalturk Capital’in EMPEA ile ortak düzenlediği “Türkiye ve Çevresindeki Özel Sermaye Fonları Yatırımları” 4. yıllık toplantısı raporu açıklandı. Rapora göre, özel sermaye fonları temsilcileri, daha çok bölgesel büyümeyi hedefleyen şirketlere yatırım yapmayı tercih edeceklerini belirtirken, yurt dışında satın almalar yoluyla büyüme hamlesine giren şirketlere olan ilgi artacak. İhracat yapan üretici firmalar, dijital dönüşümü sağlayanlar, teknolojiye önem verenler öne çıkacak.

Çevreye duyarlı, iklim değişikliğini önleyecek yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği üzerine çalışan şirketlere ve üretimlerinde bunu ön planda tutanlara, sürekli inovasyon yapanlara, kadın-erkek eşitliğine, sosyal ve iyi yönetişim faktörlerine önem verenlere, finans, tarım, enerji, eğitimde teknoloji yatırımları yapanlara daha fazla yatırım gelecek. 

“Enflasyon daha sağlıklı seviyelere iniyor, kur oynaklığı azalıyor”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Globalturk Capital Kurucu Başkanı ve EMPEA Türkiye Temsilcisi Barış Öney, özel sermaye fonları yatırımları açısından Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılı dönemin geride kalıyor olduğunu belirterek, özel sermaye fonları açısından yükselen pazarlarda son birkaç yıldır yetersiz performans görülüyorsa da bu eğilimin sonsuza dek sürmeyeceğini kaydetti.

Türkiye dahil yükselen pazarlarda büyük bir büyüme potansiyeli olduğuna işaret eden Öney, “Bu kapsamda Türkiye için en zor dönem geçmiş gibi görünüyor. Çoğu analist, 2020 yılında yüzde 2-3 büyüme bekliyor, hatta bu rakamların aşılması ihtimali de var. Enflasyon daha sağlıklı seviyelere iniyor, kur oynaklığı azalıyor. Bu da piyasasın direncini artırıyor.” ifadelerini kullandı.

Öney, Türkiye’de özel sermaye fonlarının 25 yıllık güçlü bir geçmişi olduğunu aktararak, “Bu sektörde iyi bir insan kaynağı oluştu. Türkiye’deki şirket kalitesinin benzerlerine göre en iyisi olduğunu söylemek abartı olmaz. Bu iki faktör özel sermaye fonlarının Türkiye’ye olan ilgisinin devam edeceğini bize gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“2020’de yatırımlarda önemli bir artış olabilir”

Barış Öney, Türk şirketlerinin pek çok açıdan rakiplerinden üstün olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Şirketlerimiz vizyonları, stratejileri, yurt dışına yatırım, güçlü ihracat, güçlü sanayi üssü yönleriyle rakiplerinden bir adım önde. Türkiye’nin nüfusu, yeri, büyüklüğü, uygun demografik verileri Avrupa ile karşılaştırıldığında, avantajı hemen görülüyor. Türkiye’nin çok sağlam temelleri var. Diğer yükselen pazarlara kıyasla Avrupa’ya yakınlığı, bölgesinde büyük bir üretim üssü olması, girişimci, yetişmiş insan kaynağı çok büyük avantaj. Yabancı fonlar bunun farkında ve çoğunluğu 2020 için iyimserdi. Türkiye’nin daha çok yapısal reform yapmasını ve bunun sürdürülebilir olmasını arzu ediyorlar. Ani ve yüksek kur artışları ve dalgalanmalarının yatırım iştahını olumsuz etkileyen faktörlerin başında geldiğine vurgu yapmakla beraber, Türkiye’nin çok daha güçlü bir ekonomiye ve büyümeye sahip olabileceğini düşündüklerini ve hükümetin de bu yolda çalışıyor olduğunu gözlemlediklerini ifade ettiler. Konferans sırasında yatırımcılar arasında yapılan ankette yatırımcıların yüzde 71’i yatırım yapmaya devam edeceğini ifade etti. Yüzde 24’ü ise kararsız kaldı. Türkiye’nin makro hikayesinde oluşacak iyileşmeler sayesinde, bu yüzde 24’ün ve bunun çok daha üzerinde yatırımcının da ilgisini çekebiliriz ve 2020’de yatırımlarda önemli bir artış olabilir.”

“CEO’ların Türkiye’de yatırım iştahları sürüyor”

Globalturk Capital Kurucu Başkanı ve EMPEA Türkiye Temsilcisi Öney, toplantıda üst yöneticilerin (CEO) Türkiye algısının çok olumlu olduğunu aktararak, “Türkiye’de 25 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteriyorlar ve o günden beri büyüyorlar. Ayrıca, Türkiye dışında şubeler kurarak büyüyorlar. Türkiye’deki yaşam kalitesini şaşırtıcı şekilde iyi bulduklarını dile getirdiler. Hükümetin proje temelli teşvikler programının olumlu bir noktaya geldiğinden bahsettiler. En büyük avantajlarından birinin de yetenekli çalışan bulma konusu olduğuna değindiler. Gençlerin hem çalışkan hem de yeni şeyler öğrenmek için çok istekli olduklarını dile getirdiler. Devalüasyon ve kur dalgalanması gibi zorluklardan da söz edildi. Ancak buna rağmen CEO’ların Türkiye’de yatırım iştahları sürüyor ve özel sermaye fonlarına da 3-7 yıldan daha uzun bir yatırım ufku ile yatırım yapmaları tavsiye edildi.” ifadelerini kullandı.

ABD heyetinden ‘NATO müttefiki Türkiye’nin yanındayız’ mesajı

(AA) – ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve beraberindeki heyet, Dışişleri Bakanlığındaki temaslarında, ABD’nin NATO müttefiki Türkiye’nin yanında olduğunu vurguladı.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Jeffrey ve beraberindeki heyetin Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal ile yaptığı görüşmede, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, şehit olan Türk askerleri için ABD hükümetinin taziye dileklerini iletti ve ABD’nin NATO müttefiki Türkiye’nin yanında olduğunu tekrarladı.

Bakan Yardımcısı Büyükelçi Önal da İdlib’de sahada giderek kötüleşen durum ve son gelişmeler hakkında ABD heyetine bilgi verdi ve Türkiye’nin, İdlib’de Astana ve Soçi kapsamında varılan mutabakatların uygulanmasına atfettiği önemi vurguladı.

Görüşmede, sahadaki insani durum ve siyasi süreç gibi Suriye sorununun diğer boyutları ele alındı. Bu alanlarda uluslararası toplumun aktif rol oynaması gerektiğinin altı çizildi.

Resmi temaslarda bulunmak için Ankara’ya gelen Jeffrey ve heyetinin Dışişleri Bakanlığındaki görüşmeleri, yaklaşık 1,5 saat sürmüştü.

S&P’den koronavirüs değerlendirmesi

 (AA) – Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s‘un (S&P) “Koronavirüs kredi koşullarını gölgeliyor” başlıklı raporunda, salgının Asya-Pasifik ülkeleri ve özellikle Çin için “yüksek risk” olarak değerlendirildiği belirtildi.

Öte yandan bunların dışında kalan bölgelerin ise virüs kapan ve hastalıktan ölenlerin sayısının nispeten daha düşük olması nedeniyle “artan risk” olarak değerlendirildiği kaydedildi.

Raporda, Çin ve dünyanın ekonomik büyümesi üzerinde salgının kısa vadeli olumsuz etkilerinin görülmesinin beklendiği ifade edildi.

Virüsün yayılma hızına ve ne zaman zirve noktasını göreceğine dair belirsizliklerin olduğu kaydedilen raporda, epidemik uzmanların tahminlerinin şubat aynın sonu ile haziran ayı arasındaki dönemi işaret ettiği anımsatıldı.

Raporda ayrıca virüs salgının mart ayında kontrol altına alınmasının beklendiği, öte yandan salgının beklenenden daha hızlı ve daha geniş bir alana yayılması halinde bunun insan hayatı açısından ve ekonomik açıdan maliyetinin artabileceği belirtildi.

S&P raporunda, Çin’in bu yılın sonunda ekonomik büyümesinin 0,7 puan daha düşük gerçekleşerek yüzde 5,0 seviyesinde olmasının beklendiği kaydedildi.

Raporda, koronavirüs salgınının bu yıl küresel ekonomik büyümenin 0,3 puan daha düşük olmasına neden olabileceği de tahmin edildi.

S&P raporunda, “Şu anda finansal piyasalar genel olarak salgının ölçütü konusunda iyimser. S&P 500 şu anda kadar yüzde 3 yükseldi. Benzer durum Avrupa ve Asya hisse senedi piyasalarında da görülüyor. Buna dair tek istisna Çin.” ifadelerine yer verildi.

Raporda, “Koronavirüsün ekonomik etkileri şaşırtıcı olmayacak şekilde Çin ile en çok ilişkili, en yakın ekonomilerde görülecek. Hong ve Singapur’un GSYH’lerindeki düşüş Çin’dekinden daha yüksek olabilir.” öngörüsünde bulunuldu.

S&P raporunda, Avustralya ekonomisinin de görece salgının merkez üssü Çin’e olan uzaklığına rağmen, emtia, turizm ve eğitim alanlarında Çin ile olan ilişkisi nedeniyle olumsuz etkilenebileceği kaydedildi.

Raporda, salgınının ABD ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin ise sınırlı olmasının beklendiği, yıl sonunda ABD’nin ekonomik büyümesinin sadece 0,1 puan azalabileceği belirtildi.

S&P raporunda salgının Avrupa ekonomisi üzerindeki etkilerinin de sınırlı olmasının beklendiği, bu yılın sonunda Avrupa’da büyümenin yüzde 0,1-0,2 puan daha düşük gerçekleşebileceğini kaydedildi.