(Reuters) – Koronavirüs salgını, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile İstanbul muhalif belediye başkanı arasındaki rekabeti yeniden canlandırdı; kaynak yaratma konusundaki anlaşmazlıklar ve olası bir kilitlenme muhtemelen salgınla mücadele için koordineli bir çabayı tehlikeye soktu.DOSYA FOTOĞRAFI: Koruyucu kıyafetli işçiler İstanbul, Türkiye’de koronavirüs hastalığının (COVID-19) yayılmasını önlemek için Kapalı Çarşı olarak bilinen Kapalıçarşı’da dezenfektan spreyliyorlar. 25 Mart 2020.
Ankara’daki merkezi hükümet, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından başlatılan para toplama kampanyasının yasadışı olduğunu ve ilgili kişileri yargılamakla tehdit ettiğini söyledi.
Gelecekte cumhurbaşkanlığı için olası bir aday olarak görülen İmamoğlu, kampanyayı bu hafta “birlikte başaracağız” sloganıyla başlattı ve ihtiyaç duyan yüz binlerce kişiye zengin Türklerden nakit ve diğer bağışlar istedi.
Erdoğan daha sonra rakip bir “Ulusal Dayanışma” kampanyası başlattı ve davaya yedi aylık maaşı verdi. Çeşitli devlet kurumları, firmalar ve politikacılar katkıda bulundular ve cumhurbaşkanı Çarşamba günü belediye kampanyalarını kınadı.
Televizyonda bir video konferansta AKP yetkililerine, cumhurbaşkanlığı dışında kimsenin para toplama hakkı olmadığını söyleyerek, “Devlet içinde devlet sahibi olmanın hiçbir anlamı yok.
Türkiye İçişleri Bakanlığı, İmamoğlu’nun kampanyasının, ihtiyaç sahiplerine para toplamadan önce yetkililerden izin alınmasını gerektiren bir yasaya aykırı olduğunu ve bunun sorumlulara karşı harekete geçeceğini söyledi.
Bununla birlikte, rekabet para toplamaktan çok daha fazlasıdır.
İmamoğlu, Türkiye’nin 16 milyon nüfuslu en büyük şehri olan koronavirüsün yayılmasını yavaşlatmak için kilitlenmeyi isterken, diğer sınırlama önlemlerini benimseyen Erdoğan, ekonomik acıyı hafifletmek için böyle bir harekete karşı koyuyor.
Türkiye’nin teyit edilen koronavirüs vakaları Salı günü 13.531’e yükseldi ve 214 ölümle dünyadaki en kötü etkilenen 10. ülke oldu.
Ankara, tüm uluslararası uçuşları, sınırlı yurt içi seyahati, kapalı okulları, barları ve kafeleri durdurdu ve salgına karşı kitle dualarını ve spor demirbaşlarını askıya aldı. Ancak Erdoğan ekonomik üretimi ve ihracatı sürdürmek istedikçe insanlar hala çalışmaya devam edecek.